Tarihin Tozlu Sayfalarından Gizemli Sırlarıyla Sizi Şaşırtan 15 Antik Kalıntı

11.000 yıl öncesine ait megalitik yapıların yer aldığı bu antik bölge, dünyanın bilinen en eski dini yapıları arasında yer alıyor. Arkeologlar bu bölgenin muhtemelen temel dini ritüeller için kullanıldığını düşünüyor. Bu değerli keşfin insani gelişmeyle ilgili önceden bilinen teorilere meydan okuması muhtemel.

Coricancha olarak da bilinen Güneş Tapınağı, Peru’nun Cusco kentinde güneş tanrısı İnti’ye adanmış değerli bir İnka tapınağıydı. 16. yüzyılda İspanyol işgalciler tarafından tahrip edilen bu tapınak, bir zamanlar İnka imparatorlarının mumyalarına ev sahipliği yapıyordu. Maalesef bu mumyalar ve sakladıkları sırlar tarihin tozlu sayfalarında kayboldu.

Yonaguni Anıtı’nın nasıl oluştuğu hala bir sır olarak kalıyor. Bazı uzmanlar bu yapının doğal bir oluşum olduğunu düşünürken bazıları da kayıp şehir veya tapınak gibi antik insan yapımı bir yapı olduğunu öne sürüyor. Ancak bu eserin insan yapımı olduğuna dair teoriye dair henüz kesin bir kanıt bulunmuyor.

Yunan tanrıçası Artemis’e adanan ve tamamı mermerden yapılan bu tapınak, antik dünyanın yedi olağanüstü anıtı arasında yer alıyor. MÖ 6. yüzyılda inşa edilen bu antik yapı, döneminin en etkileyici mimari yapılarından biridir.

Çoğu insanın düşündüğünün aksine Çin Seddi tek bir duvar değildi. Farklı Çin hanedanları tarafından uzun bir süre boyunca inşa edilen bir dizi duvar ve savunma tahkimatıdır. Bu duvar yüzyıllar boyunca birçok kez inşa edildi, genişletildi ve yeniden inşa edildi.

Antik Maya kentindeki bu piramidin hangi amaçla kullanıldığı uzun süre bilinmiyordu. Mayaların astroloji ve matematik bilgileri dikkate alınarak yapılan son araştırmalar, bu piramidin aslında bir takvim görevi gördüğünü ortaya çıkardı.

Ürdün’deki bu antik kentin bir zamanlar güçlü ve zengin bir medeniyete ev sahipliği yaptığı düşünülüyor. Kentin dini bir merkez mi, yoksa idari bir merkez mi olduğu henüz netlik kazanmamış olup, Petra’daki pek çok bina ve mezarda, henüz tam olarak çözülemeyen antik Nabatean dilinde yazıtlar bulunduğundan, şehrin gizemleri hala çözülememiştir…

Yunanistan’da bulunan bu saray birkaç kez yıkılıp yeniden inşa edildiğinden orijinal düzenini ve amacını belirlemek zordur. Sarayın, Yunan mitolojisinde boğa başlı ve kuyruklu, insan gövdeli canavar Minotaur’u barındırmak için bir labirent yaptıran efsanevi Kral Minos’un evi olduğuna inanılıyor.

Peru’nun Nazca Çölü’nde bulunan bu çizgilerin amacı belli değil ancak uzmanlar bu çizgilerin dini veya törensel nedenlerden dolayı ve muhtemelen tanrılarla bağlantı kurmak için olduğunu düşünüyor. En iyi havadan görülebilen bu çizgiler, eski Nazca halkının gelişmiş planlama tekniklerine sahip olduğunu gösteriyor. Nazca halkının, bir yazı sistemine ve modern teknolojiye sahip olmadan, nasıl bu kadar kusursuz tasarımlar yarattığı hala büyük bir gizemdir.

Adada yaklaşık 887 heykel bulunmaktadır. Bu heykellerin kesin amacı bir sır olarak kalsa da, bunların dini veya törensel amaçlarla, muhtemelen ataların veya lordların temsili olarak yaratıldığına inanılıyor.

Terracotta Ordusu, Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang ile birlikte gömülen binlerce gerçek boyutlu asker figüründen oluşan bir koleksiyondur. Terracotta Ordusu’nun imparatoru ahirette korumak için yaratıldığı ve figürlerin imparatorun gerçek ordusunun temsili olması amaçlandığı düşünülüyor.

Roma’daki Kolezyum bir zamanlar gladyatör dövüşleri ve halka açık idamlar için kullanılıyordu. Bu yapının altında bilinmeyen geçitler ve kapılarla dolu uzun ve karmaşık bir tünel ağı bulunmaktadır.

Güneş ve ayın hareketlerine göre makul bir sıraya yerleştirilen bu taşların kesin varış yeri uzmanlar tarafından hala tartışılsa da genel olarak dini, törensel veya astronomik öneme sahip olduğuna inanılıyor.

And Dağları’ndaki 15. yüzyıldan kalma bir İnka kalesi olan Machu Picchu’nun, birçok İnka yapısı gibi gizemli bir varış noktası vardır. Teoriler kraliyet malikanesinden kutsal bir dini mekana veya savunma kalesine kadar çeşitlilik gösterir. Ancak bu yapıyla ilgili en çok kafa karıştıran şey, bölgede keşfedilen uzun ve ince insan kafatasları.

Kapsamlı çalışmalara rağmen Mısır’ın antik piramitleri birçok gizemi gizlemektedir. Uzmanlar inşaat tarihlerini ve yöntemlerini tartışırken pek çok ayrıntı gizemini koruyor. Yapıda bulunan hiyerogliflerin kısmen çevrilmemiş olması, piramitlerin amaçlarını ve firavunlarla ilgili gizemleri, onların yaratılışlarının arkasında gizliyor.